Bütün Görme Kusurları Tedavi Edilebilir

Gözlük takmanın nasıl bir sorun olduğunu yaşamayanlar bilmezler.

Sabah uyandığınızda gözlüğünüzü nereye koyduğunuzu hatırlamayıp onu aramak nasıl bir duygu? Zaten görmeniz bozuk, iyi görmüyorsunuz, gözlüğü nereye koyduğunuzu da hatırlamıyorsunuz. Sabah yaşanan bu sıkıntıyı ancak refraksiyon kusuru olan biri anlayabilirsiniz. Gözlükleriniz varsa aslında hiçbir zaman ideal görmeye sahip olmuyorsunuz. Camlarınız her zaman kirli olduğu için hep olması gerekenden daha bulanık göreceksiniz. Ayrıca gözlük çerçeveniz 4-5 ay kullandıktan sonra mutlaka eğrilmeye başlayacaktır. Bu durum astigmatınız varsa görmenizi daha da bozacak işin kötü yanı yanlış numaralı bir cam kullanmak gibi görsel sorunlara ve baş ağrılarına yol açabilecektir. Gözlük çerçevesinin burnunuzda bıraktığı izin ve yüzünüzü örtmesinin estetik yanını da unutmamanız gerekir.

Spor yapacak, yüzecek iseniz alternatifiniz kontakt lens takmaktır. Kontakt lenslerin kullanımında hijyene mutlaka çok dikkat etmeniz gerekir. Çok yorgun olduğunuz bir akşam lenslerinizi çıkarmaya üşenmemek zorundasınız! Banyo yaparken, havuzda yüzerken çıkartmak zorundasınız!. Hiç duymamışsınızdır ama kontakt lensiniz ile denizde yada havuzda yüzerseniz paraziter kornea enfeksiyonu (akantomoeba keratiti) adı verilen bir enfeksiyonun oluşabilme riski vardır. Bu hastalık gözde oluşabilecek en kötü enfeksiyonlardan biridir ve büyük çoğunlukta körlük riski taşımaktadır. 10 yıl boyunca lens kullananlarda hafif veya ağır şiddette keratit gelişme riski %5’dir. Lazer tedavilerinde ise herhangi bir sebepten görme kaybı oluşma riski binde birdir.

Lens takıyorsanız sürekli yaptığınız harcamanın yanında konfordan da feragat ediyorsunuzdur. Yandaki resimdeki genç halimin çektiği çileye baksanıza. Bodrum’da yat turu yapıyorsunuz , kontakt lensleriniz rüzgarda gözünüzden uçmuş, (zaten yüzemezsiniz lenslerle), denizin ortasından güneş gözlüğü takmak bile bir işkenceye dönmüş.

Ben 7-8 yıl önce kendime lazer tedavisi uyguladım. Tam tarihini insan zamanla karıştırmaya başlıyor. O zaman çalıştığım hastanede daha eski bir teknolojiye sahip bıçaklı lazer denen mikrokeratom sistemi olduğundan lasik yerine PRK adı verilen yöntemi tercih ettim. Bugün tedavi olsam SMILE lazer’i tercih ederdim. Bu tercihi yapmamın sebebi görsel sonucun bende kötü olması değildir. Ben hala kartal gözü seviyesinde görmekteyim. Ancak teknoloji hep bize daha iyisini sunuyor ve bugün SMILE lazer yöntemi diğer tekniklerde bulunmayan avantajlara sahip. Gözün dış yüzeyini hiç etkilemediği için önümüzdeki yıllarda SMILE lazer en çok tercih edilen yöntem olma potansiyeli taşımaktadır.

Gözlerinizde glokom gibi ciddi bir hastalık yoksa çok farklı yöntemlerle gözlüklerinizden kurtulabilirsiniz. Gelişen teknoloji sayesinde kullanabildiğimiz fakik göz içi lensi gibi yöntemler ile her türlü görme kusuru düzeltilebilmektedir. Tedavi olmayı düşünmeseniz bile teknolojinin size sağladığı imkanları öğrenmek için muayene olmanızı öneririm.